Ulaş Tekerkaya

Emîr-i Çâşnîgîr

Ulaş Tekerkaya uzun yıllar türk silahlı kuvvetlerinde aşçı olarak çalışmıştır. Şimdi ise Konya kültüründe yeri olan yemekleri beğeninize sunuyor.

“Söz söyleyen olgun er, sofra döşemiş adama benzer;
sofrasında her çeşit aş bulunur.” Hz. Mevlâna
Değişik zamanlarda farklı medeniyetlere beşiklik ve
Selçuklu Devletine başkentlik yapmış olan Konya;
Çatalhöyük, Mevlevî ve Selçuklu gibi birbirinden değerli
mutfak kültürlerinin ev sahipliğini de üstlenmiştir.
Bu mutfaklarda sunulan yemeklerin en önemlileri;
Çatalhöyük mutfağından yufka ve helva, Orta Asya
mutfağından tutmaç ve zerde, Selçuklu mutfağından
sirkencübin ve herise, Mevlevî mutfağından pekmezli
yemekler ve bulgur aşı sayılabilir. Bu mutfakları
kaynak olarak alan Konya mutfağı İstanbul’da dünyaca
ünlenen Türk Mutfağının da ana kaynaklarından birini
oluşturmaktadır.
Hz. Mevlâna’nın aşçıbaşısı olan Ateşbâz-ı Velî
(ateşle oynayan) ünvânı ile anılan Şemseddin
Yusuf Konya’da Mevlevî Mutfağıyla birlikte Türk
Mutfağında ilk sayılabilecek mutfakta ekipleşmeyi
başlatmıştır. Dünyada, vefat ettiği zaman kendisine
ateş renkli taşlarla türbe (anıt mezar) yaptırılan ilk
aşçıbaşı olma özelliği de taşımaktadır. Bu husus,
13. yüzyıl Konyasında, mutfağın ve aşçıbaşının
manevî kıymetine ve fonksiyonuna verilen önemi
belirtmektedir.
Konya gibi büyük bir kültür merkezinde, Hz.
Mevlâna’dan aldığımız ilhamla ‘’Sofra” ve ‘’Ne varsa
İçindedir” anlamını taşıyan “Somatçı Fîh-i Mâ Fîh” adlı
restaurantımızda Çatalhöyük, Orta Asya, Selçuklu,
Mevlevî, Osmanlı ve Konya mutfağından tanıdığınız
lezzetler bulabileceğiniz gibi; yıllardır kendi aşçılık
eğitimimiz ve tecrübelerimizden oluşan yeni ve farklı
tatlara da ulaşacaksınız. Geçmişten günümüze gelen
yemekleri yeni yorumlarla sunarak gelecek nesillere
de taşımak arzusundayız.
teşekkürlerimi sunuyorum.
Uygulama bizden, takdir sizden, yardım ve bereket
Yüce ALLAH’ tan.
Ulaş Tekerkaya
Emîr-i Çâşnîgîr

An Awliya who speaks is like a man who has set a table;
there are all kinds of foods on his table.” Rumi
Konya that was the cradle of different civilizations at
different times and that became the capital of Seljuk
Empire, has become the host of very valuable cuisines
such as Çatalhöyük, Mevlevî and Seljuk. The most
important dishes from these cuisines can be named as
follows; phyllo and halva from Çatalhöyük cuisine, tutmaç
and zerde from Central Asian cuisine, sirkencübin and
herise from Seljuk cuisine, dishes with molasses and
bulgur aşı from Sufi cuisine. Konya cuisine which takes
these cuisines as a source, constitutes one of the main
sources of Turkish Cuisine in İstanbul which has become
famous in the world.
Şemseddin Yusuf who is chef of Rumi and known
as Ateşbâz-ı Velî (one who plays with fire), initiated
teaming in kitchen which can be considered as the first
in Turkish Cuisine as well as in Mevlevî Cuisine in Konya.
He is the first chef for whom a mausoleum was built
with fire colored stones when he died. This indicates the
importance given to sentimental value and function of
the kitchen and chef in 13th century.
As you can find familiar tastes from Çatalhöyük, Central
Asian, Seljuk, Sufi, Ottoman and Konya cuisines in our
restaurant named “Somatçı Fîh-i Mâ Fîh” meaning “Table”
and “In It What Is In It” with an inspiration that we gained
from Rumi in a big cultural center like Konya, you will
also reach new and different tastes created by our own
cookery training and experience. We have a desire to carry bu
the dishes that has come from past to present, to future
generations by presenting them with new interpretations.We implement, you appreciate, Almighty Allah helps and
gives abundance.
Ulaş Tekerkaya
Emîr-i Çâşnîgîr